Editörden: Çin, Ukrayna savaşında güvenilir bir barışçı değil

Başka ne üretirse üretsin, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in bu hafta Moskova’ya yaptığı ziyaret, Ukrayna’da adil bir barış amacını ilerletmedi. Bilakis, Xi’nin Vladimir Putin’e samimi kur yapması, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Putin ve önemli bir bakan için savaş suçları işlediklerini iddia ederek tutuklama emri çıkarmasından günler sonra Rusya başkanına bir tanıtım darbesi sağladı.

Xi yönetimindeki Çin Halk Cumhuriyeti, uluslararası sahnede kendini kanıtladı. Örneğin Çin, ekonomik nüfuzunu kullanarak yakın zamanda İran ile Suudi Arabistan arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasına aracılık etti; bu, Orta Doğu’da barış ve istikrar için potansiyel olarak olumlu bir gelişmedir. Ancak Rusya ile her zamankinden daha yakın olan ilişkisi göz önüne alındığında, Çin, Ukrayna’da inandırıcı bir şekilde barışçıl rol oynayamaz.

Putin’in Salı günü övdüğü 12 maddelik barış planı, “tüm ülkelerin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünün etkin bir şekilde korunması gerektiğini” söylüyor. Ancak “kapsamlı bir ateşkes” çağrısı ve barış görüşmelerinin yeniden başlaması Rusya’nın kazanımlarını kilitleyecektir. Pazartesi günü, Dışişleri Bakanı Antony J. Blinken uyardı: “Rus kuvvetlerinin Ukrayna topraklarından çıkarılmasını içermeyen bir ateşkes çağrısı yapmak, Rus fethinin onaylanmasını etkili bir şekilde destekleyecektir.”

Salı günü yayınlanan ortak bir bildiride, iki taraf birbirini tebrik etti, Rusya Çin’in Ukrayna meselesindeki “nesnel ve tarafsız tutumunu” övdü ve Çin de Rusya’nın barış görüşmelerini yeniden başlatma isteğini selamladı. Karşılıklı yağcılıkta gizlenen, Rusya’nın uluslararası hukuku ihlal ederek Ukrayna’yı sebepsiz yere işgalinin daha geniş bağlamıydı.

Bu acımasız çatışma gerçekten de müzakerelerde sona erebilir, ancak saldırganlığın kurbanı olarak Ukrayna masaya oturmanın ne zaman mantıklı olacağına karar vermelidir. (Başkan Biden, ABD askeri yardımının amacının Ukrayna’ya “savaş alanında savaşabilmesi ve müzakere masasında mümkün olan en güçlü konumda olabilmesi için” yardım etmek olduğunu söyledi.)

Çin’in Rusya ile olan samimiyeti, Xi’nin Moskova ziyaretinin şatafatıyla kutlandı, Pekin’in Ukrayna çatışması söz konusu olduğunda “nesnel ve tarafsız” olduğu yönündeki her türlü iddiayı baltalıyor. Kalan soru, Moskova’ya askeri yardım sağlayıp sağlayamayacağıdır. Geçen ay Blinken, ABD’nin Çin’in “öldürücü destek sağlamayı düşündüğü” bilgisine sahip olduğunu söyledi. “Bunun bizim için ve ilişkimizde ciddi bir soruna yol açacağını onlara çok net bir şekilde ifade ettik” diye ekledi. Biden geçen ay, Çin’in Rusya’ya silah sağlaması durumunda ABD’nin “karşılık vereceğini” söylemişti.

Çin’in, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini onaylamamakla birlikte, bu saldırgan eylemi doğrudan kınayan ABD ve diğer uluslara katılmayı reddetmesi yeterince kötü. Ancak Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açmasına yardım etmek aslında çok daha tehlikeli ve Çin’in çıkarlarına zarar verebilir.