Irak savaşının diğer büyük zayiatı: ABD bütçe fazlaları

Editöre: Robin Abcarian, Amerikan halkının George W. Bush yönetimi tarafından nasıl kandırıldığını ve ana akım medya tarafından Irak’la bir savaş başlatma ihtiyacı konusunda nasıl yataklık edildiğini açıkça anlatıyor.

İşaret etmediği şey ise, askeri sanayi kompleksinde Başkan Yardımcısı Dick Cheney ve yandaşlarının önderliğindeki hilenin, 1990’larda ortaya çıkan önemli bütçe fazlasının (“barış temettü”) savunulamaz bir şekilde çarçur edilmesine yol açtığıdır.

Bu, ulusal borçta muazzam bir artışa ve borç tavanının yükseltilmesi gereği üzerinde süregelen gereksiz çekişmeye yol açtı. Büyük bir fırsat kaybedildi.

Noel Johnson, Glendale

..

Editöre: Abcarian, medyanın çoğunun Bush yönetiminin Irak’ta savaşa girmesi için uydurduğu gerekçelere su vererek büyük bir zamanı batırdığı konusunda kesinlikle haklı. Ancak Knight-Ridder gazete zincirinin Washington bürosunun, diğer gazeteciliği açığa satan tek önemli istisna olduğunu söylemek.

Ocak 2004’te Mother Jones dergisinden Jason Vest ve Robert Dreyfus, Bush yönetiminin Irak’ın kitle imha silahları elde etmeye çalıştığına dair düzmece kanıtları sistematik olarak çarpıtmasını ve uydurmasını detaylandıran “Yalan Fabrikası”nı yayınladı.

O yazı hala okunmaya değer.

Alex Murray, Altadena

..

Editöre: Köşe yazarı Lorraine Ali’nin, 2003’te Irak savaşı başladığında çalıştığı Newsweek’in deneyimli kıdemli editörlerini, Bağdat’ın bombalanmasını iğrenç ve histerik bir eylem yerine meşru bir hedef olarak ele almasıyla ilgili açıklaması beni şok etti.

Arkasında halk mı vardı? Arkasında kesinlikle ben yoktum, tanıdığım kimse de değildi. Kitle imha silahları iddiasının ve dolayısıyla Bağdat’ı yok etme ihtiyacının, başıboş bir topun (Başkan Bush) çılgınca bir yanıtı olduğu açıktı. Kimse bizi tehdit etmedi veya saldırmadı.

Bağdat’ın terk edildiğini düşünmedim; Bir Amerikan vatandaşı olarak benim adıma annelerin ve bebeklerin üzerine kötülük yağdığını düşündüm. Haksız bir savaşın çok ama çok utanç verici bir başlangıcıydı.

Umarım hükümetimizin dünyayı sallayan şiddetli dürtülere boyun eğmeyen daha rasyonel liderleri olur.

Beth Ruben, Santa Barbara