Sevgili faşistler: Tarih bunun sizin için iyi olmayacağını gösteriyor
Editöre: Ömer Aziz’in köşe yazısında tasvir edilen biri, “Amerika’da neden bu kadar çok beyaz genç adam faşizmi ‘havalı’ buluyor?” Bunu okuyorsanız (ki bundan şüpheliyim), işte gelecek planlarınızda dikkate almak isteyebileceğiniz bazı düşünceler.
Kendi grubunuz, tarikatınız veya grubunuz içinde ne kadar güçlü ve haklı hissediyorsanız olun, ideolojiniz uzun vadede işe yaramıyor. Politik, ırksal ve dini zorbalığın bir bedeli vardır.
Toplumu korumaya yönelik iyi düşünülmüş yasaların ve yapıların üstesinden gelebileceklerine inanan, benzer düşüncelere sahip takipçilerle o kadar da çevrelenmiş görünmeyebilir. Bu sistemler istediğimiz kadar mükemmel olmasa da, neo-Nazilerin, Proud Boys’un veya Qanon’un ortaya çıkarabileceğinden çok daha kalıcı bir kaliteye sahipler.
Geçmişteki acımasız otoriterler için tarihin nasıl sonuçlandığına bir bakın. Saddam Hüseyin asıldı. Muammer Kaddafi ezilene kadar dövüldü ve ardından vuruldu. Benito Mussolini herkesin gözü önünde asıldı. Adolf Hitler, aşağılanma ve yenilgi içinde kendini vurdu.
Bu, nefret ve zorbalık üzerine kurulu bir davayı takip etmek için pek bir şey ifade etmiyor.
Beverly Lever, Calabasas
..
Editöre: Aziz’in köşe yazısı makalesi, tüm Amerikalılar için zorunlu okuma olmalı, böylece Cumhuriyetçi Parti’nin geleneksel bir muhafazakar örgütten düpedüz faşist bir varlığa dönüşme derecesini daha iyi anlayabilirler.
Aziz’in bahsettiği insanlar büyük ölçüde “Amerika’yı Yeniden Büyük Yap” tugayının bir parçası. Ezici bir çoğunlukla beyaz, erkek ve eğitimsizler. Ayrıca çok fazla kadın düşmanlığı ve bağnazlık barındırırlar.
En trajik olanı, bugünün Cumhuriyetçi Parti’sinde kendilerine sıcak bir yuva buldular.
Ne de olsa, Cumhuriyetçiler yaklaşık 50 yıldır bu kalabalığa hitap ediyor ve 2016’da Donald Trump’ı kucaklamalarıyla doruk noktasına ulaşıyor. Richard Nixon’ın 1968’de yaptığı gibi, güney Dixiecrats’a hitap etmek, 2023’te tanık olduğumuz kasıtsız sonuçlara yol açtı.
Bob Teigan, Santa Susana