Emir
New member
Denize Düşen Yılana Sarılır Hangi Savaşta?
Türkçe’de sıkça kullanılan ve deyimleşmiş bir ifade olan “Denize düşen yılana sarılır” sözü, çaresizlik anında en umulmadık çözümlere bile başvurulabileceğini ifade eder. Bu deyim tarihsel süreçte birçok olaya atfedilse de, özellikle Türk tarihinde belirgin bir savaşa işaret eden bağlamda öne çıkar. Bu deyimle özdeşleşmiş en bilindik tarihsel olay ise I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’nin Almanya ile yaptığı ittifaktır. Ancak deyimin en çok öne çıktığı savaş, Kurtuluş Savaşı döneminde Sovyetler Birliği ile yapılan yakınlaşma sürecidir.
“Denize düşen yılana sarılır” deyimi hangi savaşı ifade eder?
Bu deyim, en çok Kurtuluş Savaşı bağlamında kullanılır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verilen bu savaşta, yeni kurulmak istenen bağımsız Türk devleti, emperyalist işgallere karşı büyük bir direniş göstermiştir. O dönemde genç Türkiye, büyük devletlerin tehdidi altında kalmış, ekonomik ve askeri açıdan büyük sıkıntılarla karşı karşıya gelmiştir. Bu zor durumda, Batılı devletlere karşı denge unsuru olarak Sovyetler Birliği ile yakınlaşma sağlanmıştır.
Bu ittifak, ideolojik olarak farklılıklar taşısa da, ortak düşman olan emperyalizme karşı çıkar bir birliktelikti. Mustafa Kemal Paşa'nın Sovyetler ile kurduğu bu ilişki, birçok tarihçiye göre, deyimin en uygun şekilde somutlaştığı bir örnektir. Türkiye'nin laiklik ve milli egemenlik temelli yapısına karşılık, Sovyetler Birliği komünist bir rejimle yönetiliyordu. Ancak o dönemdeki ihtiyaç ve aciliyet, bu farklılıkların bir kenara bırakılmasına sebep olmuştu.
Deyimin Kullanıldığı Tarihî Olaylar Nelerdir?
1. Kurtuluş Savaşı ve Sovyet Desteği: Anadolu’da yürütülen milli mücadele sırasında Türkiye, Batılı güçlerin baskısı altındayken Sovyetler Birliği ile 16 Mart 1921 tarihinde Moskova Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma ile Sovyetler, Misak-ı Milli sınırlarını tanımış ve Ankara Hükûmeti’ni resmen tanıyan ilk devlet olmuştur. Bu destek sayesinde Türk tarafı hem siyasi hem de maddi açıdan rahatlamıştır.
2. Osmanlı'nın Almanya ile İttifakı: I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti, Batılı devletlerle başa çıkamayacağını anlayınca Almanya ile ittifak yapmıştır. Bu durum da “denize düşen yılana sarılır” deyiminin örneklerinden biri olarak gösterilir. Çünkü Osmanlı, güçlü sanayiye ve orduya sahip bir müttefike ihtiyaç duymuştur.
3. Kıbrıs Barış Harekâtı (1974): Türkiye'nin ABD'nin ambargosu sonrası alternatif olarak başka ülkelerle ilişkilerini geliştirmesi, yine benzer deyimle ilişkilendirilebilecek bir dönemdir.
Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları
1. “Denize düşen yılana sarılır” deyiminin kökeni nedir?
Bu deyim, çaresizlik ve zorda kalma durumlarında kişinin en beklenmedik, hatta normalde karşı olduğu seçeneklere bile başvurabileceğini ifade eden mecazî bir anlatımdır. Türk halk edebiyatında, halk arasında sıkça kullanılan deyimlerden biridir. Tarihi olaylara atıfta bulunularak da sıkça yorumlanır.
2. Bu deyim neden en çok Kurtuluş Savaşı ile anılır?
Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye, emperyalist devletlerin işgali altındaydı. Avrupa’nın büyük devletleri tarafından tanınmayan Ankara Hükûmeti, varlığını sürdürebilmek için Sovyetler Birliği gibi o dönemki dünya sisteminin diğer kutbundaki bir devletle ilişki kurmak zorunda kalmıştır. Bu pragmatik yaklaşım, deyimin anlamına tam olarak karşılık gelmektedir.
3. Mustafa Kemal Atatürk gerçekten “denize düşen yılana sarılır” demiş midir?
Bu ifade Mustafa Kemal Atatürk'e sıkça atfedilse de doğrudan kendisine ait olduğu kesinleşmiş bir kaynak bulunmamaktadır. Ancak bu yaklaşımı destekleyen pragmatik kararları ve dış politikadaki esnekliği, deyimin Atatürk'ün siyasi stratejisiyle örtüştüğünü göstermektedir.
4. Günümüz siyaseti açısından deyim nasıl yorumlanabilir?
Günümüzde de devletler arası ilişkilerde bu tür pragmatik ittifaklar görülebilir. Çıkarlar doğrultusunda birbirine tamamen zıt ideolojilere sahip ülkelerin geçici iş birlikleri yapması bu deyimle açıklanabilir. Modern diplomasi bu tür zorunlu birliktelikleri meşru görmektedir.
Deyimin Tarihten Günümüze Anlamı
“Denize düşen yılana sarılır” deyimi yalnızca geçmişteki savaşları açıklamak için değil, günümüz siyasi, ekonomik hatta bireysel yaşam mücadelelerini tanımlamak için de kullanılmaktadır. İnsanlar çaresiz kaldıklarında, normalde tercih etmeyecekleri yolları denemek zorunda kalabilirler. Bu yönüyle deyim, evrensel bir davranış biçimini temsil eder.
Ekstra Bilgiler ve Kaynak Önerileri
- Nutuk (Mustafa Kemal Atatürk): Kurtuluş Savaşı dönemine dair birinci elden bilgiler içermektedir. Sovyetlerle yapılan ilişkiler detaylı şekilde anlatılır.
- Mete Tunçay – Türkiye Cumhuriyeti’nde Tek Parti Yönetimi: Siyasi tarihimize dair akademik analizler sunar.
- Erik Jan Zürcher – Modernleşen Türkiye’nin Tarihi: Türkiye’nin siyasal dönüşüm sürecini ele alan önemli bir kaynaktır.
- T.C. Dışişleri Bakanlığı Belgeleri: Türkiye'nin tarihi diplomatik ilişkilerine dair resmi belgeler içerir.
Sonuç
“Denize düşen yılana sarılır hangi savaşta?” sorusu, yalnızca bir deyimin cevabını aramak değil; aynı zamanda tarih boyunca yaşanan stratejik zorunlulukları anlamak açısından da önemlidir. Özellikle Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye’nin Sovyetler Birliği ile kurduğu ilişki, deyimin en canlı örneğini teşkil eder. Bu tür deyimler, tarihi daha iyi kavrayabilmek için ipuçları sunar ve geçmişte alınan kararların arkasındaki zorunlulukları anlamamıza yardımcı olur.
Türkçe’de sıkça kullanılan ve deyimleşmiş bir ifade olan “Denize düşen yılana sarılır” sözü, çaresizlik anında en umulmadık çözümlere bile başvurulabileceğini ifade eder. Bu deyim tarihsel süreçte birçok olaya atfedilse de, özellikle Türk tarihinde belirgin bir savaşa işaret eden bağlamda öne çıkar. Bu deyimle özdeşleşmiş en bilindik tarihsel olay ise I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’nin Almanya ile yaptığı ittifaktır. Ancak deyimin en çok öne çıktığı savaş, Kurtuluş Savaşı döneminde Sovyetler Birliği ile yapılan yakınlaşma sürecidir.
“Denize düşen yılana sarılır” deyimi hangi savaşı ifade eder?
Bu deyim, en çok Kurtuluş Savaşı bağlamında kullanılır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verilen bu savaşta, yeni kurulmak istenen bağımsız Türk devleti, emperyalist işgallere karşı büyük bir direniş göstermiştir. O dönemde genç Türkiye, büyük devletlerin tehdidi altında kalmış, ekonomik ve askeri açıdan büyük sıkıntılarla karşı karşıya gelmiştir. Bu zor durumda, Batılı devletlere karşı denge unsuru olarak Sovyetler Birliği ile yakınlaşma sağlanmıştır.
Bu ittifak, ideolojik olarak farklılıklar taşısa da, ortak düşman olan emperyalizme karşı çıkar bir birliktelikti. Mustafa Kemal Paşa'nın Sovyetler ile kurduğu bu ilişki, birçok tarihçiye göre, deyimin en uygun şekilde somutlaştığı bir örnektir. Türkiye'nin laiklik ve milli egemenlik temelli yapısına karşılık, Sovyetler Birliği komünist bir rejimle yönetiliyordu. Ancak o dönemdeki ihtiyaç ve aciliyet, bu farklılıkların bir kenara bırakılmasına sebep olmuştu.
Deyimin Kullanıldığı Tarihî Olaylar Nelerdir?
1. Kurtuluş Savaşı ve Sovyet Desteği: Anadolu’da yürütülen milli mücadele sırasında Türkiye, Batılı güçlerin baskısı altındayken Sovyetler Birliği ile 16 Mart 1921 tarihinde Moskova Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma ile Sovyetler, Misak-ı Milli sınırlarını tanımış ve Ankara Hükûmeti’ni resmen tanıyan ilk devlet olmuştur. Bu destek sayesinde Türk tarafı hem siyasi hem de maddi açıdan rahatlamıştır.
2. Osmanlı'nın Almanya ile İttifakı: I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti, Batılı devletlerle başa çıkamayacağını anlayınca Almanya ile ittifak yapmıştır. Bu durum da “denize düşen yılana sarılır” deyiminin örneklerinden biri olarak gösterilir. Çünkü Osmanlı, güçlü sanayiye ve orduya sahip bir müttefike ihtiyaç duymuştur.
3. Kıbrıs Barış Harekâtı (1974): Türkiye'nin ABD'nin ambargosu sonrası alternatif olarak başka ülkelerle ilişkilerini geliştirmesi, yine benzer deyimle ilişkilendirilebilecek bir dönemdir.
Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları
1. “Denize düşen yılana sarılır” deyiminin kökeni nedir?
Bu deyim, çaresizlik ve zorda kalma durumlarında kişinin en beklenmedik, hatta normalde karşı olduğu seçeneklere bile başvurabileceğini ifade eden mecazî bir anlatımdır. Türk halk edebiyatında, halk arasında sıkça kullanılan deyimlerden biridir. Tarihi olaylara atıfta bulunularak da sıkça yorumlanır.
2. Bu deyim neden en çok Kurtuluş Savaşı ile anılır?
Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye, emperyalist devletlerin işgali altındaydı. Avrupa’nın büyük devletleri tarafından tanınmayan Ankara Hükûmeti, varlığını sürdürebilmek için Sovyetler Birliği gibi o dönemki dünya sisteminin diğer kutbundaki bir devletle ilişki kurmak zorunda kalmıştır. Bu pragmatik yaklaşım, deyimin anlamına tam olarak karşılık gelmektedir.
3. Mustafa Kemal Atatürk gerçekten “denize düşen yılana sarılır” demiş midir?
Bu ifade Mustafa Kemal Atatürk'e sıkça atfedilse de doğrudan kendisine ait olduğu kesinleşmiş bir kaynak bulunmamaktadır. Ancak bu yaklaşımı destekleyen pragmatik kararları ve dış politikadaki esnekliği, deyimin Atatürk'ün siyasi stratejisiyle örtüştüğünü göstermektedir.
4. Günümüz siyaseti açısından deyim nasıl yorumlanabilir?
Günümüzde de devletler arası ilişkilerde bu tür pragmatik ittifaklar görülebilir. Çıkarlar doğrultusunda birbirine tamamen zıt ideolojilere sahip ülkelerin geçici iş birlikleri yapması bu deyimle açıklanabilir. Modern diplomasi bu tür zorunlu birliktelikleri meşru görmektedir.
Deyimin Tarihten Günümüze Anlamı
“Denize düşen yılana sarılır” deyimi yalnızca geçmişteki savaşları açıklamak için değil, günümüz siyasi, ekonomik hatta bireysel yaşam mücadelelerini tanımlamak için de kullanılmaktadır. İnsanlar çaresiz kaldıklarında, normalde tercih etmeyecekleri yolları denemek zorunda kalabilirler. Bu yönüyle deyim, evrensel bir davranış biçimini temsil eder.
Ekstra Bilgiler ve Kaynak Önerileri
- Nutuk (Mustafa Kemal Atatürk): Kurtuluş Savaşı dönemine dair birinci elden bilgiler içermektedir. Sovyetlerle yapılan ilişkiler detaylı şekilde anlatılır.
- Mete Tunçay – Türkiye Cumhuriyeti’nde Tek Parti Yönetimi: Siyasi tarihimize dair akademik analizler sunar.
- Erik Jan Zürcher – Modernleşen Türkiye’nin Tarihi: Türkiye’nin siyasal dönüşüm sürecini ele alan önemli bir kaynaktır.
- T.C. Dışişleri Bakanlığı Belgeleri: Türkiye'nin tarihi diplomatik ilişkilerine dair resmi belgeler içerir.
Sonuç
“Denize düşen yılana sarılır hangi savaşta?” sorusu, yalnızca bir deyimin cevabını aramak değil; aynı zamanda tarih boyunca yaşanan stratejik zorunlulukları anlamak açısından da önemlidir. Özellikle Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye’nin Sovyetler Birliği ile kurduğu ilişki, deyimin en canlı örneğini teşkil eder. Bu tür deyimler, tarihi daha iyi kavrayabilmek için ipuçları sunar ve geçmişte alınan kararların arkasındaki zorunlulukları anlamamıza yardımcı olur.