Sude
New member
Bir yaz sabahıydı. Uzun bir yolculuktan sonra, bir kafede soluklanmak için durdum. Sipariğimi verip pencere kenarındaki boş bir masaya oturdum. Henüz sabahın erken saatleri olduğu için mekan boştu, sadece birkaç garson telaşla hazırlanıyordu. Bir süre sonra, içeriye bir adam girdi. Yavaşça gözlerim ona kaydı. Kafede tek başına oturan o adam, gözlükleriyle, ciddi bir şekilde laptopunu açmıştı. Bu sırada garson gelip siparişini aldı. Konuşmaları oldukça kısa ve resmiydi, ama adamın yüzündeki yorgunluk, sabahın erken saatine rağmen dikkatimi çekti.
Biraz daha bekledikten sonra garsonların boş durmadığını fark ettim. Adamın yanına gelen bir garson, siparişi hakkında küçük bir espri yaptı. Yavaşça başını kaldırıp gülümsedi. Gözlerindeki yumuşaklık, soğuk havayı bile ısıtabilecek bir şeydi. O an, bazen rastlantıların ne kadar özel olduğunu düşündüm.
Gülümsemesi, insanların başlangıçta soğuk ve mesafeli görünebileceğini, ama doğru bir yaklaşım ve bir gülümsemenin tüm bariyerleri nasıl ortadan kaldırabileceğini hatırlattı. Kısa bir sohbetin ardından, tanışmaya başladık. Belki de bir fincan kahve, başkalarıyla kurduğumuz bağları güçlendirecek ilk adım olabilir diye düşündüm.
İşte, bazen en sıradan anlar, sıcakkanlı bir karşılaşmaya dönüşür.
Biraz daha bekledikten sonra garsonların boş durmadığını fark ettim. Adamın yanına gelen bir garson, siparişi hakkında küçük bir espri yaptı. Yavaşça başını kaldırıp gülümsedi. Gözlerindeki yumuşaklık, soğuk havayı bile ısıtabilecek bir şeydi. O an, bazen rastlantıların ne kadar özel olduğunu düşündüm.
Gülümsemesi, insanların başlangıçta soğuk ve mesafeli görünebileceğini, ama doğru bir yaklaşım ve bir gülümsemenin tüm bariyerleri nasıl ortadan kaldırabileceğini hatırlattı. Kısa bir sohbetin ardından, tanışmaya başladık. Belki de bir fincan kahve, başkalarıyla kurduğumuz bağları güçlendirecek ilk adım olabilir diye düşündüm.
İşte, bazen en sıradan anlar, sıcakkanlı bir karşılaşmaya dönüşür.