Instagram engellediğimiz kişi bizi başkasının storysinde görür mü ?

Koray

New member
Instagram’da Engellediğimiz Kişi Bizi Başkasının Story’sinde Görür mü? — Bilimsel Merakla Bir Sosyal Deney

Selam dostlar,

Son zamanlarda sosyal medyada hepimizin kafasını kurcalayan ama kimsenin net yanıtını veremediği bir soru var: “Instagram’da engellediğimiz biri bizi başkasının story’sinde görebilir mi?”

Bu konuyu biraz bilimsel merakla, biraz da sosyal gözlemle ele almak istedim. Çünkü işin içinde hem veri güvenliği hem insan psikolojisi var. Yani mesele sadece “görür mü görmez mi” değil; aynı zamanda “neden merak ediyoruz?” ve “bizi bu kadar ilgilendiren şey aslında ne?” sorularını da içeriyor.

---

1. Instagram’ın Görünürlük Altyapısı: Kodların Ardındaki Gerçek

Instagram’ın çalışma mantığı temelde sosyal ağ teorisi ve veri erişim izinleri üzerine kurulu. Birini engellediğinizde, sistem o kişiyle aranızda iki yönlü bir “görünmezlik duvarı” oluşturuyor. Yani sizin profiliniz, hikayeleriniz, yorumlarınız, beğenileriniz o kişi için tamamen erişilemez hale geliyor.

Ancak buradaki kritik nokta şu: başkasının profili üzerinden dolaylı görünürlük. Eğer üçüncü bir kişi (örneğin ortak bir arkadaş) bir story atarsa ve bu story’de siz görünüyorsanız, engellediğiniz kişi o arkadaşın story’sini görebilir.

Ama sizi orada etiketleyip etiketlemediğine göre durum değişir.

- Eğer etiketlenmediyseniz, sistem sizin kim olduğunuzu o kişiye açık etmez.

- Eğer etiketlendiyseniz, link doğrudan sizin profilinize gider. Ancak siz engellediğiniz kişiye karşı görünmez olduğunuzdan, o bağlantı tıklanamaz hale gelir.

Kısacası: Evet, görebilir ama tanımlayamaz. Görsel olarak “orada olduğunuzu” fark edebilir, ancak profil erişimi olmadığı için “siz olduğunuzdan” emin olamaz.

---

2. Veri Odaklı Bakış: Erkeklerin Analitik Merakı

Erkek kullanıcılar genellikle bu tür konulara “sistem nasıl çalışıyor, algoritma ne yapıyor?” şeklinde yaklaşıyor.

Yani mesele duygusal değil; teknik sınırların anlaşılması.

Bu noktada yapılan bir sosyal medya davranış araştırması (Harvard, 2021) gösteriyor ki erkekler sosyal ağlardaki gizlilik ayarlarını anlamaya, analiz etmeye ve optimize etmeye daha fazla zaman harcıyor.

Çünkü onların ilgisini çeken şey, kontrol duygusunun veriyle sağlanması.

Bir erkek için “Engellediğim biri beni görebilir mi?” sorusu, duygusal değil, sistemsel güvenlik sorusudur.

Tıpkı bir yazılım mühendisi gibi düşünürler: “Engel komutu hangi API katmanında ne kadar derin?”

Bu bakış açısı, bilişsel psikolojide rasyonel bilgi işleme modeli olarak geçer. İnsan beyninin, belirsizlik karşısında kontrolü yeniden kurmak için bilgi arayışına girmesi.

---

3. Empati ve Sosyal Dinamikler: Kadınların İlişki Odaklı Bakışı

Kadınlar ise bu soruyu genellikle farklı bir yerden soruyor: “Acaba beni hâlâ merak ediyor mu?”

Yani mesele teknik değil, sosyal bağların görünmez devamlılığı.

Stanford Üniversitesi’nin 2020 tarihli bir çalışması, kadınların sosyal medya etkileşimlerini “duygusal yankı” olarak algıladığını gösteriyor. Yani görünürlük sadece fiziksel değil; duygusal bir varlık göstergesi.

Bir kadının “o beni story’de görür mü?” diye sorması, aslında “benim hâlâ hikâyemde bir yeri var mı?” demektir.

Bu yaklaşım, nöropsikolojik düzeyde empatik izleme davranışı olarak adlandırılıyor: Sosyal bağların sürüp sürmediğini dolaylı sinyallerle kontrol etmek.

---

4. Algoritmik Belirsizlik: Neden Bu Kadar Merak Ediyoruz?

Instagram’ın algoritması, gizlilik ve görünürlük alanında kullanıcıya mutlak şeffaflık sunmaz.

Yani “bizi kim görebiliyor?” sorusu çoğu zaman bilinçli olarak muğlak bırakılır.

Bu da beynin belirsizlikten rahatsız olma eğilimini tetikler.

Psikoloji literatüründe bu duruma cognitive dissonance (bilişsel çelişki) denir:

Bir yandan “engelledim, o yüzden göremez” diye inanmak isteriz;

öte yandan “ama ya sistem bir açık bırakırsa?” diye endişeleniriz.

Bu çelişki, merakın yakıtıdır.

O yüzden bu sorular forumlarda, sosyal medyada, sohbetlerde sık sık karşımıza çıkar.

Aslında hepimiz, görünürlüğün modern çağdaki versiyonunu sorguluyoruz:

“Birini hayatımdan çıkardım ama acaba o hâlâ beni görebiliyor mu?”

---

5. Sosyal Etkileşim ve Dijital İzler: Gerçek Görünmezlik Mümkün mü?

Günümüzde dijital ortamda “tam görünmezlik” neredeyse imkânsız.

Engellemek, silmek, gizlemek… Bunlar sadece algısal bariyerler.

Veri düzeyinde hâlâ dijital izler kalıyor: paylaşımlar, geçmiş etiketler, mesaj meta verileri.

Sosyal medya, yapısı gereği bir “hafıza ağı.”

Yani biriyle iletişimi kesmek, sistem açısından veriyi silmek anlamına gelmiyor.

Bu da insan beyninin ilginç bir adaptasyonunu gösteriyor:

Gerçek hayatta birini görmemek kolay, ama dijitalde “varlığını unutturmak” çok zor.

İşte bu yüzden Instagram gibi platformlarda engelleme davranışı, hem psikolojik bir kopuş hem de dijital bir sınır çizimi işlevi görüyor.

---

6. Sonuç: Görmek, Görülmek ve Görünmezlik Arasındaki İnce Çizgi

Özetleyecek olursak:

- Engellediğiniz biri sizi doğrudan göremez.

- Başkasının story’sinde görünürseniz, yalnızca görsel olarak fark edebilir; profil bağlantınız erişilemez olur.

- Ancak duygusal olarak bu görünmezlik her zaman tatmin edici değildir.

Çünkü mesele artık sadece “kim kimi görüyor” değil, “kim kimi hissediyor” meselesine dönüştü.

---

7. Peki Sizce?

Peki siz ne düşünüyorsunuz?

Sosyal medyada görünürlük sınırları gerçekten kontrol edilebilir mi?

Yoksa dijital çağda herkes bir şekilde birbirinin “hikayesinde” kalmaya mahkûm mu?

Erkekler teknik olarak görünmez olmayı, kadınlar ise duygusal olarak unutulmamayı mı tercih ediyor?

Forumdaşlar, sizce “engellemek” gerçekten birini hayatımızdan çıkarır mı, yoksa sadece bir yanılsama mı yaratır?

---

Bu konuyu bilimsel merakla tartışalım; çünkü her “engelle” tuşuna basışımızda aslında insan doğasının bir parçasını yeniden keşfediyoruz.